Ürdün’de 3 ABD askerini öldüren İHA saldırısına Washington’dan gelen “Yanıt vereceğiz” açıklaması sonrası gergin bekleyiş devam ediyor. Cumhuriyetçi senatörlerin baskısında rağmen İran’ın direkt olarak hedef alınma ihtimali düşük olmaya devam ederken, Yemen’de İran destekli Husiler kendilerinin hedef olabileceğini aktaran bir açıklama yayınladı. Savaşı bölgeye yayma riski bulunan hamleyle ABD’nin hangi İslam ülkesini hedef alacağı belirsizliğini koruyor.
ABC News’e konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir ABD’li yetkili, Washington’ın geçtiğimiz hafta yapılan saldırıya “birkaç gün içerisinde ve birden fazla hedefi vurarak” cevap vereceğini belirtti. Bunların çok belirli hedefler olacağını kaydeden yetkili, ABD güçlerine yapılan saldırıları mümkün kılan tesislerin hedef alınacağını aktardı. ABD’li yetkili, hedeflerin İran içerisinde mi yoksa dışında mı olduğuna dair ise bir bilgi vermedi.
Yemen’deki Husiler, ABD’nin Umman aracılığıyla, kendilerine, Yemen’e savaş açma ve cepheleri hareket geçirme tehdidi içeren bir mesaj gönderdiğini duyurdu. Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, X sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı yazılı açıklamada, “ABD, Umman aracılığıyla Yemen’e savaş açma ve cepheleri harekete geçirme tehdidi içeren bir mesaj iletti”dedi. Husi, Filistin halkına verdikleri desteğe işaret ederek, “ABD’nin bu tehdidi, Yemen halkının Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkının soykırıma ve ablukaya maruz kalmasını reddetmesi nedeniyledir” ifadelerini kullandı.
ABD’nin tehdidini gerçekleştirmesi halinde bunun başarısızlıkla sonuçlanacağına vurgu yapan Husi, şunları kaydetti: “Onlara (ABD), bu tehditlerini uygulamaya yönelik herhangi bir maceranın veya aptallığın başarısızlığa mahkum olduğunu ve hiçbir düşman hareketinin, halkımızı Gazze’yi destekleme hedefinden caydıramayacağını ilan ediyoruz.” Husilerin sözde Savunma Bakanı Muhammed el-Atıfi ise, “Amerikan ve İngiliz kuvvetleriyle uzun bir savaşa hazırız. Yemen’in savunma politikasına hizmet etmek amacıyla deniz angajmanı kurallarında temel değişiklikleri ve önemli değerlendirmeleri tamamladık” ifadesini kullanmıştı.
CIA Direktörü William Burns, 7 Ekim’den sonra Orta Doğu’da yaşanan sürecin bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Son 40 yılımın büyük kısmını Orta Doğu’da ya da bu bölge üzerine harcadım ve Orta Doğu’yu daha karmaşık ve bu kadar patlamaya hazır nadiren gördüm” yorumunu yaptı. Burns, Gazze’de saldırıların yoğunluğunu azaltmak, Filistinlilerin insani ihtiyaçlarını karşılamak, rehinelerin serbest kalmasını sağlamak gibi problemlerle karşı karşıya olduklarını belirtti.
ABD yönetimi, Suriye-Ürdün sınırındaki üssüne düzenlenen ve 3 Amerikan askerinin öldüğü saldırının, Irak’ta İslami Direniş adlı örgüt tarafından gerçekleştirildiğine inandığını açıkladı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, saldırının sorumlularına ilişkin ilk kez resmi bir adres gösterdi. Kirby, “Ürdün’deki saldırının Irak’ta İslami Direniş adlı çatı bir örgüt tarafından planlanıp gerçekleştirildiğine inanıyoruz ki bu grup Kataib Hizbullah dahil, birçok örgütü barındırıyor” dedi. Öte yandan NBC News’e konuşan ABD’li yetkililer, saldırıya “haftalar” sürecek bir “kampanya” şeklinde karşılık vermeye hazırlandığını belirtti.
Irak’taki İran yanlısı Şii grupları çatısı altında toplayan Kataib Hizbullah (Hizbullah Tugayları), Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani’yi daha fazla zor durumda bırakmamak için, Irak ve Suriye’deki ABD güçlerine yönelik saldırıları askıya aldıklarını duyurdu. Grubun Genel Sekreteri Ebu Hüseyin el-Himeydavi’nin yaptığı yazılı açıklamada, Hizbullah Tugayları’nın hiçbir tarafın müdahalesi olmadan Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere destek kararı alıp saldırılar başlattığını söyledi.